II.1: İlk Görev Yeri
Darülfünûn’u bitirip diplomasını alan Uzunçarşılı annesi Ratibe Hanım’ın ve babası Mehmet Lâtif Efendi’nin elini öperek muallimlik için Maarif Nezaretine müracaat etmek üzere izin istemişti. Babası acele etmemesini istemiştir fakat Uzunçarşılı bir dilekçe ile müracaat etmiştir.
Salih Bey adında bir arkadaşı tayinlerin Kütahya ve Amasya’ya açık olduğunu söyleyerek kendisinin Amasya’ya tayin isteyeceğini söyledi. Uzunçarşılının’da Kütahya’ya tayin istemesini tavsiye etti. Müsteşar Salih Zeki Bey’in yardımıyla 600 kuruş maaşla Kütahya İdadisi Tarih muallimliğine tayin oldu (1912).
Okulun müdürü Abdullah Nasih isminde biriydi. Uzunçarşılı müdürü şöyle tasvir etmiştir: “Sarıklı uzun boylu, var-yok sakallı, zeki gözlü bir zat idi.” Abdullah Nasih Bey’le tanıştıktan sonra müdür Uzunçarşılı’yı öğrencileriyle tanıştırdı.Tanıştırdıktan sonra müdür gitti.
Uzunçarşılı ilk dersi hakkında şunları demiştir: “ Ben o anda senelerden beri tahayyül ettiğim arzuma erdiğimden dolayı Allah’a şükrederek kürsüye çıktım. Derse başlamadan önce zihnen hazırlamış olduğum ilk konuşmayı yaparak dersin ehemmiyetini anlattım.Ve muallim olmak arzumun mekteb sıralarında başladığını ve gayeme erişmek için çalıştığımı ve Allah’ın inayetiyle gayeme erdiğimi ve bugün bu kürsüden ders verdiğini tafsilâtiyle söyledim. Konferans şeklini alan ders böylece sona erdi.
Elde okunacak kitap yoktu,hangi tarih kitabının okutulacağını ve programını bilmediğim için birinci ders faydalı lâkin kitapsız ve programsız geçti; fakat talebe takririmden memnun olmuştu. Bunu yüzlerinden anladığım gibi sonradan da haber aldım.”
İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kütahya İdadisinde sekiz sene kalmıştır. Mekteb Sultanîye Liseye çevrilince 1200 kuruşla Tarih öğretmenliğinde kalıcı olarak görevine devam etti.
II.2: Diğer Hizmetleri
İsmail Hakkı Uzunçarşılı Milli mücadele başladığı zaman okul tatilinden yararlanarak Kuva-yi Seyyare’de karşılıksız hizmet etmiştir. Raportörlük yapmıştır. 30 Temmuz 1921’de Kütahya’nın Yunan kuvvetleri tarafından işgali üzerine Eskişehir’e oradan Ankara’ya geçti Uzunçarşılı Kütahya’da bulunduğu sırada oranın tarihine ait notlar tutmuştur. Bu notlar Maarif Vekâleti tarafından yayınlanmıştı. Bunun üzerine Kütahya Meclis-i Umumîsi İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya fahrî hemşehrilik ünvanı vermiştir.
1922 yılında Trabzon Sultanîsi Tarih Muallimliğine tayin olmuştur.Yeni görev yerine gitmek üzere Kastamonu’ya geçti.Burada çıkan Açık-Söz Gazetesi’ne yazılar yazmıştır. Uzunçarşılı bu gazeteye Kastamonu’ya gelen valilerin hangi yollarla göreve geldiklerini bazı belgelerle açıklayan bir makale yazmıştır. Bu makaleyi Kastamonu valisi Rafet Canıtez okuduktan sonra İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya Kastamonu Lisesi’nin Tarih Muallimliğinde kalmasını teklif etmiştir.
İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kastamonu’yu tercih etmesinin sebebinin akıllı bir çevreye sahip olması ve Açık-Söz gazetesi sayesinde yayın yapabilecek olması olduğunu belirtmiştir.
Açık-Söz Gazetesinde “Muallim İsmail Hakkı” imzasıyla Kastamonu’ya ait tarihi makaleler yazmıştır. Hezar Dînar takma adını kullanarak da eğlenceli yazılar yazmıştır. Uzunçarşılı Milli zafere kadar Kastamonu’da hem öğretmenlik hem de gazete yazarlığı yapmıştır. 1922 yılında Kütahya Sultanîsi müdürlüğüne tayin edildi. Fakat göreve başlamadan önce Balıkesir Milletvekili Vehbi Bey ve arkadaşlarının isteği ile Balıkesir Lisesi Müdürlüğüne tayin olmuştur. 1924 yılında da Balıkesir Maarif Müdürü olmuştu. 1925 yılında Maarif Vekâleti Müfettiş-i Umumiliği’ne tayin oldu. 1926 tarihinde 7500 kuruş maaşla Maarif Vekâleti ilk Tedrisat Umum Müdürlüğüne tayin edildi. 1927 tarihinde birinci sınıf Maarif Müfettiş-i Umumiliğine nakledildi. Aynı yıl Balıkesir Milletvekilliğine seçilmiştir.
Mebusluk yaparken bir yandan Atatürk’ün vermiş olduğu bir emirle İstanbul Üniversitesi’nin Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde ders vermiştir. Yaklaşık 10 sene kadar burada ders vermiştir.
Öğretmenlik hayatı boyunca derslerden başka araştırmalar ve incelemeler yapmıştır. Maarif Müfettişliği yaptığı zamanlarda gezip gördüğü yerlere ait önemli belgeleri “Kitâbeler” adı altında 2 ciltten oluşan bir eserle anlatmıştır. Kütahya’da öğretmenlik yaptığı sırada oraya ait tarihi bilgileri “ Kütahya Şehri “ ismiyle Maarif Vekâleti tarafından yayınlanmıştır. Ayrıca Maarif Müfettişi-i Umumiliği ile Sivas ve çevresini gezmiştir.Gezip gördüğü bu yerleri “ Sivas Şehri” isimli bir kitabında anlatmıştır.
Hamdullah Subhi Bey’in yol göstericiliği ile 1931 yılında Türk Tarih Kurumuna üye olmuştur. Türk Tarih Kurumunun yayınlamış olduğu Belleten adlı dergi çıkarılmaya başlayınca Uzunçarşılı bu derginin ilk sayısına “Karamanoğlu İbrahim Bey” zamanında olmuş olan olayları yazmıştır. Bundan sonrada bu sayıyı takip eden diğer sayılarda da çeşitli tarihi konularda yazılar yazmıştır.
İsmail Hakkı Uzunçarşılı Türk Tarih Kurumunun Yeniçağ Kolu üyesiydi. Yönetim kurulunca genel bir Türk Tarihi’nin yazılmasına karar verilmesi üzerine Osmanlı Devleti tarihinin başlangıcından on sekizinci yüz yıl sonlarına kadar olan kısım (1789) İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya verilmiştir. 1789 tarihinden sonra bir kısmını Prof. Enver Ziya Karal, ondan sonraki kısmı da Prof. Hikmet Bayur yazacaktı.
Üniversite reformundan sonra Ord. Prof. olarak Edebiyat Fakültesinde öğretim görevine başladı.Anadolu Selçukluları ve Beylikleri, Osmanlı Devleti’nin Kanuni devrinin sonuna kadar olan kısmını ders olarak anlatmıştır. İstanbul’da ders saatleri dışında devamlı Başbakanlık Arşivinde bulunurdu. Osmanlı medeniyet ve teşkilat tarihi ile ilgili belgeleri incelerdi.1939 yılında üniversiteden ayrılarak milletvekili oldu.Halk Partisi’nin iktidardan ayrılması sonucu tekrar 1950 yılında üniversiteye dönmüştür. Bu dönemde araştırmalarını daha çok Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinde yapmıştır.
10 Ekim 1977 tarihinde Arşiv dönüşü arabada fenalık geçirmesi sonucunda vefat etmiştir. Mezarı Edirnekapı Şehitliği’ndedir.
siteniz hayırlı olsun guzel calısma olmuş.
YanıtlaSilAli ÇAKIRBAŞ
www.tariharastirmalari.com